Aklı Sende Olmayana Kendini Hatırlatmak İçin Uğraşma

“Bazen avazının çıktığı kadar susman gerekir.
Bazen konuşman usul usul…
Bazen kolunu kaldıracak halin olmaz.
Bazen ‘Bunu ben mi yaptım’ dersin…
Bazen anlamak yorar seni.
Bazen anlatmak istemezsin…
Bazen kırmızı ışık hiç bitmesin istersin.
Bazen daha sarı yanmadan geçersin…
Bazen dibine girmek istersin, sokulmak iyice.
Bazen sessizce uzaklaşmak…
Bazen en büyük düşmanın mutluluktur.
Bazen içinde kelebekler uçuşur…
Bazen ne gidebilirsin ne de kalabilirsin.
Bazen istesen de duramazsın…
Bazen tek bir kelime güldürürken seni.
Bazen bir bakış öldürür…
Bazen kıyılarda yüzersin, sığ sularda.
Bazen en derin okyanuslarda boğulurken bulursun kendini…
Bazen en şiddetli fırtınalar kopar şehrinde.
Bazen yaprak kımıldamaz kalbinde…
Bazen vazgeçtini zannedersin, beklemekten yorulursun.
Bazen bir ses fısıldar kulağına “Sabret” diye…
Bazen ne yaparsan yap olmuyorken.
Bazen hiçbir şey yapmadan oluverir…
Bazen yere öyle sağlam basar ki ayakların.
Bazen bulutlardan el sallar yeryüzüne umutların…
Bazen bir mucize beklersin.
Bazense en büyük mucize sensin…
Gel bir çay demliym hem konuşuruz biraz.
Yazdıklarımızdan değil, yazıp yazıp sildiklerimizden bahsederiz.